Kıymetli Milli Türk Talebe Birliği gönüllüleri ve kendisini milletimizin parçası olarak gören kardeşlerim, hepinizi tarih sahnesinde üstlendiğiniz sorumluluktan dolayı tebrik ediyorum. Zaman hızlı bir şekilde akıyor, toplumlar birbirinin aynı ve batının kötü birer kopyası haline getirilmeye çalışılıyor. Kimsin? Sorusuna verecek hiçbir tutarlı cevabı olmayan bir insan tipi ortaya çıkıyor. Aile kurmaktan devlet ve millet meselelerine varıncaya kadar; en ufak bir değere dahi bağlı olmaksızın, kendisine dayatılan başkalarına ait bazı söylemler üzerinden karar veren bir insan tipi oluşturulmaya çalışılıyor.
Bu yeni köksüz ve geleceksiz prototip toplum içerisinde etkin hale getirilerek; Bandu kabilesinden faksız, sömürülmeye elverişli bir yığın oluşturulmak isteniyor. Milli ve yerli hassasiyetler demode ve sıradan gösterilmeye çalışılıyor.
Hz. Peygamber’e (sav) mecnun, hakikatlerine büyü diyenler, Selçuklu kafirle cihad ederken bunlar “ikinci sınıf müslümandır” hadsizliğini gösterenler, Selahaddin Eyyübi Kudüs için her şeyinden vazgeçerken haçlılar ile birlikte ona saldıran haşhaşiler, Fatih İstanbul’u fethetme aşkıyla yanarken şahsi menfaatleri için “istemezük” diyen kimliksizler, Anadolu ruhu ile düşmandan temizlenen vatanı kendi çiftliğine çeviren kafatasçılar ve kendisini millet iradesinden üstün gören megolomanlar hep birlikte karşımızdalar.
Buna karşın, bizler - bu toprağın evlatları, yaptığımız en ufak sohbetten, aldığımız en hayati kararlara kadar her alanda haysiyetli bir tutum ortaya koymaya çalışan, düşündüklerini söylerken hiçbir psikolojik baskıdan çekinmeyen tarihin gerçek kahramanları-onurlu bir duruş sergilemeliyiz.
Bu yıl içerisinde iki tarihi seçim yaşadık. Birincisi yerliliğin ve milletin göreceli bir yenilgisine sebep olurken; ardından yapılan tekrar seçim, öz yurdunda garip öz vatanında parya olma tehlikesiyle tekrar karşı karşıya kalan Anadolu evlatlarının zaferi ile son buldu. Bu iki seçim sürecinde aklı başında düşünebilen herkes şunu fark etti: ismi, ideolojisi ya da lideri kim olursa olsun bu ülkenin geleceği ve kaderi yerli ve milli bir gözle bakan iktidarlarla aydınlanabilir. Türkiye artık dışarıdan gelen direktiflerle hareket etmiyor.
Hakim ve zorba güç hangi partiyi yada terör örgütünü desteklerse desteklesin, bu ülkeyi yönetecekleri yine bu ülkede yaşayan bizler belirliyoruz. Bu seçimler bize bağımsız Türkiye gerçeğini göstermesi açısından da önemlidir. Düşünün, uluslararası güçlerin terörü ve onun siyasi uzantısını bu kadar yoğun desteklemesine, bu güçlerin yerli uzantıları olan malum medya kuruluşları ve paralel devlet yapılanmasının her türlü yasadışı faaliyetlerine, kendisine milliyetçi diyen partilerin dahi teröristlerle aynı dili kullanmasına rağmen milletimiz sandıkta hür iradesini göstermiştir. Milletimiz var olma mücadelesinden bir kez daha kazanarak çıkmıştır.
Ancak unutmayalım bu var olma savaşı daha bitmedi. Şimdi hep birlikte çalışarak, milli birlik ve kardeşlik zeminini yeniden inşa etmeli ve ideolojisi ya da yaşam tarzı ne olursa olsun kendisini yerli ve milli gören herkes milletimizin parçasıdır diyerek bir ortak akıl kurmalıyız.
Tahsin BAŞARI
MTTB GENEL BAŞKANI